İlk hafta.. Bıraktım kenara dslr makinemi. Sırt çantama attım sütü. Rotamı Gezi Parkı'na çevirdim. Elimde Fisheye One makinem. Hem ilk siyah beyaz film deneyimim, hem de ilk direnişim. Heyecanlıyım. Soğukkanlıyım...
Direnişin ilk haftası aklım fikrim Gezi Parkı. Günlerdir direnmeye ihtiyacım varmış gibi bomba gibiyim. Tek ben değil makinem de direniyor. Atatürk Kültür Merkezi’nin üstüne çıkan insanları çekmeyi ihmal etmiyorum. Sonra Gezi Parkı’nın içine girip, boş bir yere çömeliyoruz.
Gezi parkı’nın Devrim marketi beni büyülüyor her şey bedava diye bağırıyor. Diğer tarafta revir. Çadırlar her şey harika.
Aşağı taraflara yürüdüğümüzde Devlet Tiyatroları’nın konuşmasını dinlemeye gidiyoruz.. Her şehir için diren diye bağırıyoruz, o coşkuyu da Fisheye One makinemle çekiyorum yine. Tam o sırada biber gazı atılmasıyla yanımızdaki bize maske veren amca, daha sonra parktan çıkarken sirke takviyesi yapan kız; siz büyüksünüz diyorum. Bir yandan yaşlı amcaları teyzeyleri gördükçe gücüm artıyor ve o geceyi orada geçiriyorum. Diren Türkiye !
0 yorum